FELİNE CALİCİVİRUS (FCV)

Calicivirus, kedilerin en yaygın respiratuar enfeksiyonlarından biridir ve dünya genelinde oldukça yaygındır. Bunun yanı sıra, caliciviruslar birçok farklı hayvan türünde de enfeksiyona sebep olabilirler. En belirgin semptomları arasında ağızda yaralar ve diş etlerinde kızarıklıklar yer alır.

Calicivirus enfeksiyonu sonrası inkübasyon süresi 2-6 gün arasındadır. Daha az virulan virüs suşları ile enfekte olan kedilerin lezyonları genellikle solunum yolu, ağız boşluğu ve gözlerle sınırlıdır. Ancak virülent türleriyle enfekte olan yavru kedilerde interstisyel pnömoni gelişebilir.

FCV ile kedi dişleri

Şekil I. (Diş etlerinde yoğun yangı tablosu)

FCV ile kedi ağzı

Şekil II. (Kedide ağızda oluşan ülserler)

Feline Calicivirus enfeksiyonunun en sık görülen patolojik özelliği, ağız ve üst solunum yolu hastalığına neden olan ağız ülserleri (Şekil II) ve diş etlerindeki yangı ve iltihaptır (Şekil I). Dilin kenarında ve bazı diğer bölgelerde veziküller (içi sıvı dolu küçük hücre keseleri) şeklinde başlayan ülserler, üstteki epitelin nekrozu ve tabanda nötrofillerin infiltrasyonuyla yırtılır. İyileşme genellikle iki ila üç haftalık bir süre içinde gerçekleşir.

Kedilerde Ağız Yaralarının Solunuma Etkisi Nelerdir?

Feline Calicivirus, birçok farklı suşa sahip olduğu için, çeşitli klinik belirtiler görülebilir. Ancak, en belirgin patolojik özellik, sıkça bildirilen ağız ülserleri, diş etlerinde kızarıklık ve iltihaptır. Göz ve burun akıntısı da yaygın olarak görülür. Nadir durumlarda belirsiz enfeksiyonlar veya pnömoni de görülebilir. Genellikle, genç yavru kedilerde daha şiddetli solunum yolu enfeksiyonları ölümcül olabilir. Calicivirus suşları, ayrıca bir akut topallık sendromuna da neden olabilir.

Feline Calicivirus, topallık, oral semptomlar (diş etlerinde yangı ve iltihap, ağızda ülserler vb.) ve solunum hastalığı gibi klinik belirtiler gösterir. Bazı suşlar aşırıya meyillidir ve diğer suşlar ise her iki tip klinik belirtiyi de gösterir. Bu nedenle, Feline Calicivirus’un klinik bir sürekliliği temsil ettiği öne sürülmüştür.

Kedilerde Ateşin Sebebi Feline Calicivirus (FCV) Olabilir Mi?

Özellikle daha virülent suşlarla enfekte olmuş kedilerde, ciddi cilt lezyonları görülebilir. Bu lezyonlar arasında kutanöz ödem, ülseratif dermatit, deri altı ödem, alopesi ve hatta hematomlar yer alabilir. Kedilerin çoğunda ülserler, burun boşluğunda, kulak kepçesinde ve kıllı deride farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Ayrıca, bacaklarda ve karın bölgesinde tüy dökülmesi (alopesi) görülebilir. Yüz ve uzuvlarda belirgin bir şekilde görülen deri altı ödemi de ciddi vakalarda mevcut olabilir. Bu semptomlar genellikle ateş, iştahsızlık ve karaciğerde sarılık gibi diğer semptomlarla birlikte görülür.

Yetişkin kediler genellikle yavru kedilerden daha şiddetli etkilenir. Salgınlar hızla başlar, genellikle 100’den az hayvanı etkiler ve hızla kaybolur.

Feline Calicivirus taşıyıcılarının küçük bir kısmı, tedaviye dirençli olabilen kronik lenfoplazmasitik veya ülseroproliferatif stomatit geliştirir.

Feline Calicivirus Akut Belirtileri
  • Kedilerde öksürük
  • Kedilerde hapşırma
  • Kedilerde burun akıntısı
  • Kedilerde kusma
  • Kedilerde göz kızarması
  • Konjuktivitis
  • Kedilerde İştahsızlık ve yüksek ateş

Tedavide hasta kedileri sekonder infeksiyonlara karşı tedavi etmek, genel semptomatik tedavi için uygun preparatlar kullanmak, kedilere yardımcı olmaktadır. Yine aynı şekilde ağızda gözlenen ülserler ve yangı için yardımcı olacak oral sağaltım uygulanmalıdır. Hastanın bağışıklığının desteklenmesi ve antiviral ilaç uygulaması sağaltımı kolaylaştıracaktır.

Sekonder bakteriyel enfeksiyonla ilişkili potansiyel komplikasyonları en aza indirmek oral ve solunum hastalığı vakalarında genellikle geniş spektrumlu antibiyotik tedavisi önerilir. Yutma ağrılı olabileceğinden antibiyotikler şurup (varsa) veya parenteral olarak verilebilir. Taburcuların düzenli olarak temizlenmesi ile birlikte iyi bir hemşirelik bakımı esastır. Kedi, güçlü aromalı aromatik yiyecekler sunarak yemeye teşvik edilmelidir.

Yemek yemek ağrılıysa(ağıza bulunan kızarıklık ve yaralardan ötürü), sıvılaştırılmış veya özel tescilli yiyecekler biraz yardımcı olabilir. Bazı durumlarda, iştah uyarıcıların kullanılması da bir miktar fayda sağlayabilir. Ciddi şekilde etkilenen bazı vakalar sıvı tedavisi gerektirebilir ve iştahsızlığın uzadığı durumlarda özofagostomi veya gastrotomi tüpü endike olabilir.

Pnömoni geçiren kediler için oksijen desteği düzenli olarak sağlanmalıdır. Yapılan tedavilere ek olarak deksametazon kullanımı önerilmektedir.

Hastalığın kontrolü, aşılama ve yönetim prosedürleri ile sağlanmaktadır.

Hüseyin Toplak

Ceo of Teknoobest

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski

İletişim Formu