Kedi ve köpeklerde klinik biyokimya testi; sağlıklı hayvanın genel durumunun belirlenmesinde, hasta hayvanın hastalığının spesifik ve kesin teşhisinde, buna göre tedavi protokolünün oluşturulmasında önemlidir. Ayrıca tedavinin takibinde, operasyona alınacak hayvanın anestezi öncesi sağlık durumunun belirlenmesinde ve hayvanın kondüsyonu hakkında çeşitli bilgiler vermektedir.
Kedi ve köpeklerin düzenli olarak kan analizlerini yaptırmak, kedi ve köpeğimizin daha uzun yıllar sağlıklı, güvenli bir şekilde yaşamasına olanak sağlayacaktır.
Kedi – Köpek Biyokimya Testi Neden Yapılır?
Bilindiği gibi birçok hastalığın;
- Troid bezlerinin fazla veya az çalışmasının belirlenmesinde,
- Böbrek hastalıklarının belirlenmesinde,
- Karaciğer hastalıklarının belirlenmesinde,
- Pankreas hastalıklarının belirlenmesinde klinik biyokimya önemli bir yer tutmaktadır
Organizmada önce biyokimyasal değişimler, sonra organlarda fonksiyonel bozukluklar ve ardından da biçimsel(anatomik) bozukluklar ortaya çıkmaktadır.
Bunların sonucunda hastalıkların ilerlemiş evrelerde klinik belirti verdiği unutulmamalıdır!
Peki biz kliniğimizde biyokimya yaparak hangi değerlerin sonuçlarını alıyoruz?
- Serum üre ya da kan üre azotu (BUN)
Üre, protein yıkımının bir yan ürünüdür; karaciğerde üretilir ve böbrek tarafından vücuttan atılır. BUN’daki artışlar dehidrasyon, gastrointestinal kanama, kalp hastalığı veya birincil böbrek hastalığını gösterebilir. BUN’daki düşüşler aşırı hidrasyon, karaciğer yetmezliği veya diyette protein alımının azalması ile ilişkilidir. - Kreatinin(CRE)
Kreatinin, kas metabolizmasının bir yan ürünüdür ve tamamen böbrek tarafından atılır. Artan kreatinin seviyeleri böbrek fonksiyonlarında azalma olduğunu gösterir. - Alanin aminotransferaz(ALT)
Bu enzim, karaciğer hücreleri strese girdiğinde veya hasar gördüğünde bulunur. - Alkalin fosfataz(ALP)
Bu enzim, genellikle karaciğerdeki safra akışı azaldığında artar. - Aspartat aminotransferaz(AST)
Bu enzimin yüksek seviyelerde çıkması genellikle kas aktivitesi (egzersiz, efor, konvülsiyonlar vb.) İle birlikte travma ve kas iltihabı durumlarında görülür. - Total bilirubin(TBIL)
Esas olarak karaciğerde üretilen ve hemoglobinin kırmızı kan hücrelerinden parçalanmasıyla ilişkili bir pigmenttir. Bilirubin safra kesesinde safra bileşeni olarak saklanır. Bilirubin artışı, artan kırmızı hücre tahribatı veya karaciğerden safra akışının azalması ile ilişkilidir. - Glukoz(GLU)
Kalıcı olarak yüksek bir kan şekeri, “şeker diyabeti” olarak da bilinen diabetes mellitus ile ilişkilidir. Kan şekerinde geçici bir artış genellikle veteriner hekimi ziyaret etmenin heyecanıyla ilişkili kedilerde bulunur; bu stres yanıtı, bazı kedilerde diyabetes mellitus tanısını zorlaştırabilir. Düşük kan şekeri yenidoğan hayvanlarda, bazı çok küçük köpek ırklarında ve av köpekleri gibi yüksek performanslı köpeklerde yaygın olarak bulunur. Düşük kan şekeri, diyabetik hastalarda bazı kanser türleri, bakteriyel enfeksiyonlar veya aşırı dozda insülin ile de ilişkilidir. Yanlış düşük glikoz değerleri genellikle kan örneği alındıktan sonra doğru şekilde saklanmadığında ortaya çıkar. - Kalsiyum(Ca)
- Total protein(TP)
Kanda bulunan iki ana protein türüne albümin ve globulin denir. Bu proteinler ayrı ayrı ölçülebilir veya örnekteki tüm proteini ölçen toplam protein adı verilen tek bir testte birleştirilebilir . - Albumin(ALB)
Albümin seviyeleri hastanın susuz olup olmadığını gösterebilir ve karaciğer, böbrekler ve sindirim sisteminin işlevi hakkında bilgi sağlayabilir. - Globulin(GLOB)
Globulin seviyeleri altta yatan inflamasyonu ve / veya antikor üretimini yansıtır. Artan globulin seviyeleri genellikle bulaşıcı hastalıklar, bağışıklık aracılı hastalık ve bazı kanser türleri ile ilişkilidir. - Sodyum(Na+)
- Potasyum(K+)
- Klor(CL-)
- Toplam karbondioksit(tCO2 – Bikarbonat)
- Kortizol
- Tiroksin(T4)